Platonik Aşk Ne Demek
Platonik Aşk Ne Demektir ? Platonik Aşk sabun köpüğü gibidir; ona dokunmak için her elinizi uzattığınızda biraz daha Uzağa kaçar. Zaten dokunduğunuzda da birdenbire kaybolur.
Her yerde her zaman karşınıza çıkmaz. Karşınıza çıktığında bırakın yeşerdiği yerde kalsın asla koparıp evinize götürmeye kalk- mayın. Cünkü hiçbir gerçek aşk, bir platonik kadar gerçek olamaz.
ilk önce yukarıda okuduğunuz özlü sözden bahsetmek istiyorum. Tamamen benim uydurmam olup hiçbir yerden çalıntı değildir. Sanırım platonik aşklar hakkında böer ahkâm kesme hakkına “Platon’un idealar evreninde” yetişmiş gerçek bir aşık olarak fazlasıyla sahibim.
Yeri gelmişken itiraf edeyim: Benim ilk aşkım teyzemdi. Gece yarıları ansızın onun hayaliyle uyanıp “çıkıp gelirse” diye yatağımın parmaklıkları arasından kapıya bakardım uzun uzun. Bu ilk büyük aşkımın ne za- man bittiğini anımsamıyorum. Ama dört yaşıma bastığımda tekrar aşık olduğumu çok iyi hatırlıyorum. Bir aile dostumuzun kızıydı. Derken ilkokula başladım ve fırtınalı ask ha- yatım bir süreliğine duraklama dönemine girdi. Üçüncü sınıfa kadar kimseye bağlanmadım. Dördüncü sınıfta B şubesinin en güzel kızına vurulmuştum. Simdi şimdi o zamanları hatırlamaya çalıştığımda yaşadığımın gerçek bir platonik aşk olduğunu anlıyorum.
Platonik aşk nedir ?
Platonik, Fransızca asıllı bir kelime. “Gerçekte var olmayan, düşte kalan ve (burası çok önemli) hep öyle kalması istenilen sevgi, ilgi anlamına geliyor. Kelimelerin soğuk yüzüyle böer tanımlanan platonik aşk aslında hiçbir sözle anlatılamayacak, yaşanmadan kavranamayacak kadar zor bir duygu. Belki de insanın yaşadığı en büyük ve en muhteşem illüzyon. Bu yüzden mantığın taşlı yollarındaki hiçbir tabelada “platonik aşk” yazmaz, hiçbir yol o köyden geçmez. Aslına bakarsanız hiç tanımadığınız ya da gerçekte öyle olmadığını bildiğiniz bir insana aşık olmak, insanın kendini kandırmasından. Budalalıktan başka bir şey değil. Huyunu suyunu bilmediğiniz , belki de gerçekten tanıyınca nefret edeceğiniz birisi için geceler boyu hayaller kurmak, uğruna yüzlerce metre küp gözyaşı dökmek, bir ajan gibi peşine düşüp her adımını izleyip sadece bir “Alo” deyişini duymak için sessiz telefonlar açmak hiç ama hiç akıl kârı değil!
Ne var ki hayat teoride değil pratikte oynanan bir oyun
Aklın “platonik” aşkla alay etmesi neyi değiştirir ki? Bırakın akıl denilen Bay Ukâla f(x)= 3x + 4y problemleriyle uğraşsın; siz aşkınızın tadını çıkarmaya bakın.
Size tavsiyem eğer platonik bir aşkınız varsa ona sahip çıkın. Asla gitmesine izin vermeyin. Yani sakın ama sakın bu platonik aşkı gerçek aşk uğruna feda etmeyin. Çünkü Platonik aşklar sabun köpükleri gibidir, ancak gökyüzünde süzülürken güzeldir; birinin eli değdiğinde asla ve asla yaşamazlar. Aklın tüm mızıkçılığına rağmen platonik aşklar, yeri hiçbir şeyle doldurulamayacak kadar derin duygulardır.
Bir kolu sonsuza uzanan yarı doğru parçasıdırlar; içindeyken asla biteceğini düşünemezsiniz, ne de ne zaman bittiğini bilirsiniz. Belki de asla bitmezler, kendilerini unutturur gibi yaparlar ama asla bitmezler. Yıllar sonra tekrar gördüğünüzde ilk günkü heyecanla ciğerleriniz birbirine vurur, kalbiniz gözlerinizden taşan pırıltıyı yaratan heyecana ayak uydurmak için daha hızlı atar… Kendi haline bırakıldığında asla sönmeyecek ateştirler.
O zaman kendi haline bırakın ki asla sönmesin. Çünkü Platonik aşk gerçek aşkla karşılaştırıldığında her açıdan daha avantajlıdır. Eğer kurallarına göre oynar, doğasına aykırı davranmazsanız bu “yalan sevda”nız gerçek aşkın asla veremeyeceği şeyleri cömertçe önünüze yığar. Bu büyülü dünyada sonsuza kadar mutlu yaşayabilmek için dikkat etmeniz gereken tek şey “fazlasını istememek”tir. Unutmayın kendi kurduğunuz bu masal ülkesini ancak siz yıkabilirsiniz. “Benim ruhumun diğer eşi onu asla kaçırmamalıyım” düşüncesiyle masalı gerçeğe çevirmeye çalışırsanız, büyü bozulup birdenbire kendinizi Mecnunıun “Leyla? Leyla” diye yitip gittiği acımasız çöllerde buiursunuz. Günlük hayatın bulanıkığında ve ilişkilerin rutininden arındırılmış ideal rüyada sakladığınız “platonik aşk”ınız, gercek dünyada sudan çıkmış bir balık gibidir. Bilinçsiz birkaç çırpınışın ardından bir daha asla o rengarenk kuyruğunu sallayamayacığı karanlıklarda kaybolur.
Platonik aşkınıza sahip çıkın
Onu asla gercek dünyaya taşımaya kalkışmayın diyorum çünkü hayalinizde şekillendirip sevdiğiniz o ideal sevgilinizin elbisesi, platonik askınızınızm gerçek dünyadaki iz düşümüne asia yakışmayacaktır. Bırakın haberi olmasın ona yarattığınız bulutların üzerindeki masal evden. Siz onu sevmenin tadını çıkarın. Ama sakın tadını kaçırmasına izin vermeyin. Kimsenin sizi anlamasını beklemeyin. Zaten bu işin çok aptalca olduğunu kabul etmiyor muyuz? Aptalca ama güzel. Akıllıca ama sıkıcıdan kuşkusuz çok daha iyi.
Çok dikkatli olmalısınız
Platonik aşığı olan bir erkeğin ruh hali kendisine aşık olan kızdan çok daha karmaşıktır. Eğer müstakbel platoniğiniz ona aşık olduğunuzu biliyorsa arkadaşları arasında sizin üzerinizden prim yapmak ister ve asla sizi önemsiyormuş gibi görünmez. Hattâ elindeki kozu mümkün olduğu kadar iyi kullanıp her ortamda sizi küçük düşürücü davranışlarda bulunabilir. Her erkeğin böyle olduğunu söylemek çok acımasızca olur ama böyle zehirli cinslerimizin olduğunu bilmenizde fayda var. Bu açıdan bakıldığın’ da platonik aşık olmak dikkatli olmayı gerektiren “çok gizli” damgalı, ciddi bir istif Platonik sevdanız en fazla üç kişi tarafın’ dan bilinmelidir; siz, en yakın kız arkadaşnız ve “sevgili günlük”!
Cosmo Girl dergisindeki bu güzel yazı için Onur Yıldırım’a teşekkür ederiz.