Menu

Okulların ve eğitimin başarıya etkisi

Okulların ve eğitimin başarıya etkisi ne kadardır konusuna okulların amacından bahsederek başlamak doğru olur? Okulların amacı hakkında ortak bir anlayışımızın olmadığını söylemeliyim.

Okullar ne için vardır?

Bu sorunun cevabını “ortak bulmadan okulların kalitesi gittikçe düşecek gibi görünmektedir. Okulların eğitim kalitesi, bir üst öğrenime gönderdiği öğrenci sayısı ile değil, okullardan yetişen öğrencilerin almış oldukları eğitim seviyesi ile değerlendirilmelidir. Burada “eğitimli insan” kavramının, yeniden açıklanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Eğitimli insan, yüksek öğrenimden alınmış diploma ile değil, diploma alınırken kazanılan bilgilerin ilgililerin davranışlarına yansıyıp yansımaması ile ilgilidir. Mesela, kırmızı ışıkta durmayan birinin sorunu, onun diplomasının yüksek olmaması ile ilgili değil, elde etmiş olduğu bilginin davranışına yansımaması ile ilgilidir. Buna göre, öğrendiği bilgilerle davranışlarını değiştiremeyen kişinin sorunu, onun eğitimli insan olmaması ile ilgilidir.

Okulların ve eğitimin başarıya etkisi Haber  okullar itimin etkisi

Okul, doğduğu zaman sadece “birey” olan insanı, “kişi” yapmak için oluşturulmuş bir örgüttür. Bireyin kişi olması da onun sosyalleşmesi anlamına gelir. Nitekim eğitimin bir anlamı da, bireyin toplumsallaşma sürecinde, içinde yaşadığı toplumun kültürünü kazanması demektir. Buna göre okul, bireylerin içinde yaşadıkları toplumun uyumlu birer üyesi olmasını sağlayabiliyorsa, amacını ger-çekleştirebiliyor denilebilir. Aksi halde okul, sadece bilginin aktarıldığı ve test çözen insanların üretildiği bir kurum olmaktan öte bir anlam taşımaz. Böyle bir kurumun bir eğitim kurumu olduğunu söylemek kuru bir iddiadan ibarettir. Sosyalleşen bireyler, toplumun uyumlu bir üyesi olarak, nerede nasıl davranması gerektiğini bilen ve uygulayan kişilerdir. Okullar, sosyal hayatın bir numunesi olduğu için burada öğrenim gören gençler, toplumun kültürünü tanıyan, benimseyen ve onu geliştirerek gerçek eğitim almanın peşindedirler.

Okulların başarıya etkisi

Okulların başarısı, gençlerin sosyal, duygusal, ahlaki, zihinsel boyutlarını geliştirebildiği oranda artacaktır. Bu boyutlardan herhangi birinin ihmal edilmesi, okulun başarısını düşürecektir. Bugün ortaya çıkan durum, maalesef iç açıcı bir durum değildir. Okulları ziyaret ettiğiniz zaman önünüze çıkacak atmosfer, okulların hali pür melalini ortaya çıkarmaya yetecektir. Mesela bir okulun sosyal etkinliğine gözlemci olarak katılsanız, izleyeceğiniz öğrencilerin davranışları, size ne hissettirecektir?

Öğrencilerimiz, bir konferansı dinlerken, bir maçı izlerken, vb. bir etkinlikte bulunurken, gerçekten “eğitimli bir insan” davranışı sergileyebiliyor mu? Okullarımızın başarısını, bu tür etkinliklerdeki öğrenci davranışlarından test edebiliriz. Bu testten başarılı olamayan okulun, bir üst öğrenime göndereceği öğrenci sayısının fazlalığı, onun başarı hanesine yazılmaz. Bütün sınavlarda en üst başarıyı elde eden, ama hiçbir estetik anlayış kazanamamış bir gencin hayatta başarılı olabileceğini söylemek, ne kadar gerçekçi olabilir?
Okullarımız gençlerin duygularını ne kadar eğitebilmektedir?

Yoksa okulların böyle bir görevi yok mu? Şehrin ortasına avazı çıktığı kadar bağırıp çağırarak neşelenmeye çalışan bireyin sorunu, duygularının eğitilmemiş olması değil mi? Okulların böylesi önemli bir eğitimde de sınıfta kaldıklarını söylemek haksızlık olmasa gerek…

Her eğitim-öğretim döneminde karnelerle ilgili hususlar dile getirilmeye çalışılır… (Gerçi son zamanlarda bu hususun da ihmal edildiğini söylemeliyim. Nitekim bu yılki karne tatili çok fazla gündem teşkil etmemişti). Ama okulların eğitim durumları ile ilgili sorunlar üzerinde hemen hemen hiç durulmadığını üzülerek söylemeliyim. Okulların eğitim işlevlerini ihmal ederek, okulların başarısını ve kalitesini artırmanın mümkün olmadığını daha açık nasıl anlatabiliriz ki?.. Okulların eğitimdeki eksiklerine dikkat çekmek için mutlaka okullarda açıkça eğitime ilişkin çürümelere şahit mi olmamız gerekir?

Okulların amaçları ve işlevleri

Okulların amaçları ve işlevleri yeniden tartışmaya açılmalıdır. Okulların amaçları, sistemdeki bazı uygulamalardan dolayı sapmaya uğramışsa, o zaman sistemin bu noktalarının düzeltilmesi için gerekli çalışmalar hemen hayata geçirilmelidir. Eğer sistem, okulların eğitim işlevini ihmal etmeye devam ederse, yetişmekte olan nesillerin “değerler” konusundaki fakirliği gittikçe artacaktır. Değerleri olmayan nesillerin, testlerden üstün başarılar elde etmesinin ne kendisine, ne de ülkesine bir faydası olacaktır. Bugün gençlerin hassasiyetleri konusun¬da önemli sıkıntıları olduğunu söylemeliyim. Daha doğrusu gençlerin “hassas oldukları” herhangi bir konu neredeyse yoktur. Bu durumun ortaya çıkmasında okullar olarak hiç mi bir sorumluluğumuz yok? Okullarımızda hangi değerler var? Bu değerlerin gençlerin değeri haline gelmesi için okullarımız ne kadar çaba sarf etmektedir? Okullarda hangi kültürel değerlerimiz canlı tutulmaktadır? Bundan daha da önemlisi, okullarımızda toplumsal değerlerin yaşatılması için hangi toplumsal eğitim etkinliklerine yer verilmektedir?
Okullar, toplumsal işlevlerini yerine getirebildiği oranda başarılı olacaktır. Toplumsal işlevini yerine getirmek gibi bir endişe taşımayan okulların başarılı olduğunu söylemek, kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir.

Okulların toplumsallaşma işlevini yerine getirmede de en büyük görevin okul müdürlerine düştüğünü söylemeden geçmek yanlış olur. Çünkü okul, müdürü kadar başarılıdır. Okul müdürü olarak, okullarımızın bir eğitim kurumu olduğunu öğrencilere, öğretmenlere ve çevreye hissettirmek en önemli görevimiz olmalıdır. Okullar eğitim yuvası olmadıkça, çevrenin eğitim seviyesini istediğimiz seviyeye getirmenin imkânsız olduğunu hatırlatmama izin veriniz.

Okulların ve eğitimin başarıya etkisi Haber  okullar itimin etkisi

Leave a Reply