Kusursuz görünmek için ne yapmalıyım ?
Kusursuz görünme son zamanlarda, Amerikan basınının gündeminde reklam kampanyalarında hırçın gençleri kullanan Fransız markaları yer alıyor. 10 yaşındaki model Thylane Blondeau ’nün Trend dergisinin Fransız edisyonunda yayımlanan çekiminin yarattığı şok henüz atlatılmamışken, 4-12 yaş aralığındaki kızlar için iç çamaşırı üreten ‘Jours Après Lunes ’ adlı marka da reklam kampanyasından dolayı yerden yere vuruldu. The Big Apple Daily Information gazetesi, dört yaşındaki çocukları ‘Ve Tanrı Kadını Yarattı ’ filminin setinden çıkmış gibi göstermekle suçlarken, ABC kanalında yayımlanan ‘Just Right Morning The Usa ’ adlı programda, bu tip çekimlerin pedofiliye davetiye çıkardığı söylendi.
Fransız basını, Amerikalıların kendilerini ‘sapıklığa davetiye çıkarıyor ’ olarak gösterdiğini ve bir kaşık suda kıyamet kopardığını iddia etti. Markanın yaratıcısı Sophie Morin, eleştiriler üzerine, reklam kampanyasını şöyle savundu: “Fashion çekimiyle benim reklam kampanyamın benzerliği yok. Reklamda kullanılan modeller topuklu ayakkabı giymiyor, Evet, yüzlerinde makyaj var, saç tasarımları da belki abartılı; ama reklam kampanyasını tasarlarken, pedofilleri değil, annelerini taklit eden kız çocuklarını düşündük. Modellerimiz güzel ve şirin; zaten reklam kampanyasının amacı markayı güzel göstermektir. Ayrıca markamızın ürünleri Amerika ’da satılmıyor. Yani kıyameti kopramalarına gerek yok, çocukları ‘tehlike ’ altında değil.”
Kusursuz görünme için yaş sınırımız ne
İngiltere ’de farklı bir güzellik konusu gündemde. Ünlü oyuncu Helen Mirren, ‘en güzel vücutlar ’ listesinde David Beckham ’la zirveyi paylaşması, oyuncular arasında ‘güzellik baskısı ’ konusunda tartışmaların çıkmasına neden oldu. 66 yaşındaki Helen Mirren, İngiliz Esquire dergisinin son sayısında yarı çıplak poz vermiş, gençlik yıllarında daha güzel olmasına rağmen, o yaşların verdiği bilinçsizlikle, durumun tadını çıkaramadığını, ama şimdi gerçekten kendisiniiyi hissettiğini söylemişti.
Bu röportaj, Emma Thompson ’ı çileden çıkardı: “Onun gibi saygın bir oyuncu bile, güzelliğinden yana konuşursa, halimiz ne olur? Kadınların tek özelliği güzel olmaları mı? Hollywood ’da üzerimizdeki ‘güzellik baskısı ’ tüm oyuncuların estetik cerrahların kapısını aşındırmasına neden oluyor. Mirren için söylemiyorum ama, bir süre sonra yüzde ne ifade kalıyor, ne de mimiklerini kontrol edebiliyorlar. Bu baskı tüm kadınları da etkiliyor.” 52 yaşındaki Thompson ’ın isyanı, Kate Winslet ve Rachel Weisz ’ı da etkiledi; iki yıldız ‘güzellik baskısı ’na karşı, asla cerrahi müdahalelerde bulunmayacaklarını açıkladı. Kusursuz görünme için Winslet, şakayla karışık bir ‘anti-estetik kurumu ’ oluşturmalarının da söz konusu olduğunu söyledi.
En iyi yaş yirmi bir
Time dergisi, medyadaki beşikten mezara güzel kalma baskısının yarattığı tahribatı inceleyen bir makale yayımladı. Makalede güzel görünme telaşının anaokuluna kadar düştüğü belirtiliyor: “Zincir mağazalarda çocuklar için özel tasarımlı hemşire kostümü satılınca kıyamet kopuyor, ama dört yaşındakiler için yapılan güzellik yarışmasının kulisini anlatan yarışma ‘children and Tiaras ’ reyting rekoru kırıyor. Demi Moore, twitter ’da çıplak poz yayımladığı zaman, kadınlar kriz geçiriyor. Helen Mirren ’ın da güzel vücut yarışmasında yarıştırılması, işleri kolaylaştırmıyor: Neden böyle yetenekli bir oyuncuyu, 20 yaşındakilerle rekabet etme zorunluluğunda bırakıyoruz? Kadınlar, 10, 30 hatta 70 yaşında bile kendilerini ‘21 ’ yaşında görünme ihtiyacında hissediyorlar.”Haberde, her yaşta s.ksi görünme mecburiyetinin, estetik müdahalalere ihtiyaç duyma yaşını alta çektiği de iddia edildi: “Çocuklar 9 yaşında makyaj yapmaya, 22 yaşında ise Botoksa ihtiyaç duymaya başlıyorlar. 35 yaşındaki kadınlar, 30yaşındaki modellerin bacaklarına özenerek, spor salonlarını ve ameliyathaneleri dolduruyor. Medyanın pompalamasıyla s.ksi görünme telaşı 10 ’da başlıyor, 70 ’e kadar sürüyor. Gerçeklikle bağdaşmayan kusursuz güzelliği yakalama hayali, kadınların dünyasında büyük bir depresyon yaratıyor.” Amerikan Piskoloji Derneği ’nin araştırması da bu tezi destekliyor. Yapılan son araştırma, basında görülen reklamların, kadınların fiziksel görünümüyle ilgili olan beklentilerini çok yükseğe çekmelerinin özgüven eksikliği ve depresyon yarattığını mortaya koydu.